Bu bülten PDF olarak indirilebilir.
Şirketlerde Organik Büyüme ve Birleşme/Satın alma Yoluyla Büyüme
Dünya ekonomisinin giderek küreselleşmesi ve artan rekabet ortamı şirketlerin özellikle sürdürülebilirliklerini korumak adına farklı büyüme politikalarına ve stratejilerine yönelmesine neden olmaktadır. Bu amaç doğrultusunda yönetilen politikalar, şirketlerin içsel dinamiklerini kuvvetlendirmelerine ve oluşabilecek dışsal fırsatları değerlendirme olanakları yaratmaktadır.
Günümüz işletmelerinin büyümeye yönelik temel yaklaşımlarından ikisi, organik büyüme ve inorganik büyüme olarak tanımlanan satın alma ve birleşme stratejileridir. Organik büyüme, bir işletmenin ana hedefleri doğrultusunda, kendi özkaynakları, yetkinlikleri ve stratejik hamleleriyle doğal yollarla büyümesini ifade etmektedir. Bu süreç, işletmenin portföyünün genişletilmesi, yeni pazar bulması ve bu pazarlara açılması, şirket verimliliğinin artırılması ve marka yapısının geliştirilmesi gibi adımları içermektedir.
Organik büyüme uzun dönemi kapsadığı için işletmelere daha sağlam temelli bir genişleme sunmaktadır. İnorganik Büyüme: Satın Alma ve Birleşme (M&A) ise, bir şirketin başka bir işletmeyi satın alması (acquisition) veya onunla birleşmesini (merger) ifade etmektedir. Bu büyüme şekli şirketlere, rakiplerine göre pazara hızlı giriş ve erişim sağlaması, diğer işletmelere göre daha fazla pazar payı alması, değer zincirini güçlendirmesi, ar-ge kapasitesini artırması, yatay/dikey entegrasyonu desteklemesi ve ilgisiz sektörlere stratejik yatırım yapması gibi avantajları sağlayabilmektedir. Özellikle büyük ölçekli pazarlarda pazar payından daha fazla pay almak isteyen firmalar için inorganik büyüme önemli bir araçtır. Bu duruma örnek olarak Facebook’un Instagram’ı ve WhatsApp’ı satın alması gösterilebilir.
Organik büyüme ve satın alma/birleşme yoluyla büyüme arasında çeşitli yönden farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıklar stratejik yaklaşımlar ve bu yaklaşımların uygulama sonuçları açısından ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlar, şirketleri kaynak kullanımda verimliliği artırmak, büyüme hızının analizi, risk ve belirsizliklerin belirlenmesi, fayda maliyet analizi ve rekabet avantajı gibi çeşitli açılardan analiz edilebilmektedir. Kaynak kullanımı, organik büyüme adına işletmenin iç kaynaklarını esas almaktadır. Bu kaynaklar, mevcut sermaye, insan kaynağı, operasyonel kapasite ve know-how gibi unsurları içermektedir. Bundan dolayı, bu modelde dış finansmana ihtiyaç nispeten sınırlı olmaktadır. Ancak, satın alma ile büyümede genellikle dış kaynak ihtiyacı fazladır ve dolayısıyla yüksek maliyetli yatırımları içermektedir. Büyüme hızı karşılaştırıldığında satın alma yoluyla büyüme organik büyümeye göre daha çok avantaj sağlamaktadır. Bunun temel nedeni, satın alma yoluyla büyümede uzun vadeli planlama ihtiyacının olmamasıdır.
Buna örnek olarak, yüksek ölçekli bir firmanın yabancı bir ülkede farklı bir piyasada işlem gören bir firmayı satın alması ve bu sayede daha önce olmadığı bir piyasaya giriş yapması gösterilebilir. Risk ve belirsizlikler açısından değerlendirildiğinde, organik büyüme daha güvenlidir. Bu bakımdan, belirsizliklerin zaman içerisinde daha iyi tahmin edilebilmesine olanak sağlamaktadır.
Böylelikle, işletmenin büyüme planları uzun dönemde ve hedefler dahilinde daha sağlıklı bir şekilde yapılabilmekte ve büyük kayıplar yaşama olasılığı düşmektedir. Öte yandan, satın alma ve birleşme işlemleri yüksek risk içerir. Beklentilerin farklı yönde gerçekleşmesi, piyasa uyumsuzlukları ve operasyonel verimsizlik gibi sorunlar, sürecin olumsuz sonuçlanmasına neden olan temel etmenler arasında yer almaktadır.
Organik büyüme ve inorganik büyüme arasındaki kıyaslamalardan bir diğeri kurumsal uyumdur. Organik büyümede şirketin sahip olduğu kültür yapısı ve yönetim sisteminin devamlılığı sağlanırken, inorganik büyüme iki farklı kurumun birleşmesini içerdiğinden, farklı entegrasyon problemleriyle karşılaşılabilmektedir. Maliyet açısından incelendiğinde organik büyüme çoğunlukla daha düşük finansal yükümlülükler içermektedir. Organik büyümede şirketler planları doğrultusunda büyümelerini finanse edebilme imkanlarına sahiptirler. Bunun yanında satın alma yoluyla büyümede yüksek sermaye ihtiyacı olduğundan şirketlerin borçlanma maliyetlerinin artmasına neden olmaktadır. Borçlanma maliyetindeki artışlar büyümenin sağlanmasını ve sürdürülmesini zorlaştırmaktadır. Rekabet avantajı açısından ele alındığında, her iki yöntemin farklı zamanda ve ölçekte etkili olduğu söylenebilir. Organik büyüme stratejisi uzun vadede istikrarlı bir rekabet gücü oluştururken, inorganik büyüme stratejisi kısa vadede pazar payının rakiplerin pazar payından hızlı şekilde artırılması gibi fırsatlar sunmaktadır.
Genel olarak değerlendirildiğinde, organik ve inorganik büyüme yöntemleri birbirinin alternatifi değil; koşullara göre tamamlayıcısıdır. İşletmenin içinde bulunduğu sektörel dinamikler, hedef pazarlardaki potansiyel, finansal yapı ve yönetim vizyonu gibi unsurlar, hangi büyüme stratejisinin daha uygun olacağını belirlemede kritik rol oynamaktadır.
Genel itibariyle değerlendirildiğinde, bu iki strateji arasındaki tercih firmanın geleceğe yönelik beklentisi, finansal gücü, rekabet kapasitesi ve vizyonuyla da doğrudan ilişkilidir. Günümüzde bu amaçlar doğrultusunda hareket eden firmaların sadece bir büyüme modeli seçmektense bunun yerine her iki modeli sentezleyen strateji belirleyip, hibrit bir şekilde uyguladıkları görülmektedir. Bu sayede firmalar hem içsel güçlenme modelini benimseyebilmekte hem de dışsal fırsatları değerlendirme imkânı yakalamaktadır.
Bu durum, özellikle kriz dönemlerinde, firmalara büyük satın alma fırsatları sunmakta ve kısa sürede büyümelerine katkı sağlamaktadır.
Ancak bu büyüme stratejisinin uzun dönemde başarılı olabilmesi için, büyümenin organik temelli sağlanmış olması en temel gereksinim olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sonuç olarak, işletmeler büyüme stratejilerini belirlerken tek bir büyüme modeli üzerine plan yapmak yerine risk ve belirsizliklerinin azaldığı, ekonomideki konjonktüre bağlı karar alma esnekliği kazandırabilecek, kısa vadeli kârlılık ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlayacak modelleri tercih etmeleri daha sağlam temelli stratejilerin yürütülmesini sağlamaktadır. Bu bağlamda, stratejik karar alma süreçlerinde kapsamlı analizler yapılması, çevresel faktörlerin dikkate alınması ve uygulanacak stratejilerin dinamik bir şekilde güncellenmesi hayati önem taşımaktadır.
TeoLupus Partner
Organik Büyüme Nedir
Organik büyüme, bir işletmenin mevcut operasyonlarını ve kaynaklarını kullanarak genişlemesiyle gerçekleşir. Küçük işletmeler için bu, genellikle daha yüksek satışlar, iyileştirilmiş müşteri tutma, yeni ürün lansmanları veya pazar genişlemesi yoluyla geliri artırmak anlamına gelir.
Organik büyüme, inorganik büyüme stratejilerinin aksine, bir işletmenin mevcut yeteneklerine ve altyapısına dayanır. Genellikle, zaman içinde büyümeyi desteklemek için kârları pazarlamaya, işe alıma veya operasyonel yükseltmelere yeniden yatırmayı içerir.
Organik Büyüme Avantajları
Sürdürülebilirlik. Güçlü organik büyüme, bir işletme içinde işlerin yürüdüğünü gösterir. Şirket, liderlerin uzun vadeli büyüme için daha da optimize edebileceği etkili operasyonel modellere ve değerli ürün ve hizmetlere sahiptir.
- Uyum. Birleşme ve satın almalar yoluyla inorganik büyümenin aksine, organik genişleme, şirket stratejisini yakından bilen ve pazar değişikliklerine hızla uyum sağlayabilen sıkı sıkıya bağlı bir lider grubunu korur.
- İstikrar. Organik büyüme kademeli olarak gerçekleşir. Daha az organizasyonel kesinti ve risk içerir ve daha fazla genişleme için güçlü bir temel sağlar.
- Yönetilebilirlik. Organik büyümedeki yavaş değişimler bir şirketin iç kültürü için daha rahat, doğal ve yönetilebilirdir.
- Yön. Organik büyüme ile, uyumlu bir yönetim grubu işletmenin yönü ve şirket vizyonu üzerinde tam kontrol sağlar.
- Maliyet. İşletmeler bütçelerini koruyarak ve dış finansmana olan ihtiyacı ortadan kaldırarak şirketlerini orta düzeyde bir hızda büyütebilirler.
Organik Büyümenin Dezavantajları
- Hız. Organik büyüme yavaştır. İş liderleri şirketlerini sürdürülebilir bir şekilde ölçeklendirmeli, büyümenin personel, destek ve kaynaklarını aşmamasını sağlamalıdır.
- Güvenlik açığı. Rekabetin yüksek olduğu, birleşme ve satın almaların hakim olduğu hızlı büyüyen pazarlarda, yalnızca organik büyümeye odaklanan şirketler rekabet avantajlarını kaybedebilirler.
- Sınırlamalar. Organik büyüme sınırlı büyüme potansiyeli sunar. İş ve müşteri ihtiyaçları arttıkça, alacaklar ve diğer nakit tüketen kalemler genişler ve sermaye, personel ve diğer kaynakların dışarıdan kaynak aktarımını gerektirir.
Organik Büyümeye Ulaşmak İçin Bazı Standart Yöntemler
- Değişen müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için ürün veya hizmet tekliflerini genişletmek
- Daha geniş bir kitleye ulaşmak veya tekrarlanan işleri artırmak için pazarlama ve satış çabalarını artırmak
- Müşteri sadakatini ve yönlendirmelerini artırmak için müşteri deneyimini iyileştirmek
- Yeni dağıtım kanalları oluşturarak veya dijital varlığınızı geliştirerek yeni coğrafi veya demografik pazarlara girmek
- Daha iyi sistemler, otomasyon veya eğitim yoluyla operasyonel verimliliğe yatırım yapmak
Birleşme ve Satın Almalar Yoluyla Büyüme Nedir?
Bazı şirketler için uluslararası genişleme, mevcut bir kuruluşu satın alıp onu kaynak şirkete entegre ederek daha iyi sağlanabilir. Bu inorganik yaklaşım, daha büyük organizasyon için stratejileri ve araçları entegre etme ve uyumlu hale getirmeyle ilgili hususları gündeme getirir. Tedarik zinciri optimizasyonu, sınır ötesi ödeme koşulları, nakit görünürlüğü, likiditeye erişim ve banka ödeme ve kredi koşulları gibi faktörler, tüm kuruluşun en büyük faydaları elde edebilmesi için uyumlu hale getirilmelidir.
Dört ana birleşme ve satın alma modeli vardır:
1.Dikey birleşme: Bu, mevcut müşterilere yapılan satışları yönetirken ve tedarik zincirini entegre ederken, organizasyonu satın alınan firma ile uyumlu hale getirmek için yeniden şekillendirir.
2.Yatay birleşme: Bu, tekrarı önlemek ve verimlilik yaratmak için satın alınan şirketi yeniden şekillendirir, markaları, işlemeyi, üretimi ve diğer tedarik zinciri işlevlerini düzene sokar. Bu ayrıca satın alınan firmanın ilişkilerini derinleştirirken yeni tedarikçiler ve müşteriler de getirir.
3.Eş merkezli birleşme: Bu, satış stratejisini tüm müşterileri ve tedarikçileri hedefleyecek şekilde yeniden yönlendirir, böylece üretim ve satış verimliliği artar.
4.Birleşme: Bu, yeni süreçleri şirketin geneline entegre eder ve birleşme öncesi varlıklardan farklı olarak tümrlarda faaliyet gösterir.
Birleşme ve Satın Almalar Yoluyla Büyümenin Avantajları
İnorganik büyümenin ilk avantajı hızlı, muazzam genişlemedir. Ancak, inorganik girişimler aynı zamanda uzun vadeli gelişim potansiyeli sunar, işletmelerin rekabet avantajı elde etmesine yardımcı olur ve krediye daha iyi erişimi kolaylaştırır.
Hız. İnorganik büyümenin işlemsel doğası hızlı genişlemeyle sonuçlanır. Başka bir organizasyonla birleşerek, satın alarak veya ortaklık kurarak, pazar payınızı, müşteri tabanınızı ve yeteneklerinizi hemen artırırsınız.
Potansiyel. Mevcut yetenek tabanınızın kolektif bilgisini, deneyimini ve uzmanlığını göz önünde bulundurun. Başka bir organizasyonla güçlerinizi birleştirerek, mevcut kaynaklarınızı çoğaltabilir ve bu da uzun vadeli büyüme potansiyelinizi genişletir.
Rekabet avantajı. İnorganik büyüme size satın alma, hacim, fiyatlandırma ve genel erişim açısından stratejik bir avantaj sağlar.
Pazar payı. İnorganik büyüme sayesinde şirketler daha önce ulaşamadıkları pazarlara ve müşterilere hemen ulaşabilirler.
Krediye erişim. Birden fazla işletmenin birleşik değeriyle, inorganik büyüme daha güçlü bir kredi limiti ile sonuçlanır ve ihtiyaç duyulduğunda ek sermaye üretmeyi kolaylaştırır.
Birleşme ve Satın Almalar Yoluyla Büyümenin Dezavantajları
Anında sağladığı faydaların yanı sıra, inorganik büyüme işletmelerin farkında olması gereken birkaç dezavantajı da beraberinde getirir. Bunlar arasında artan borç, daha yüksek risk ve büyük ön maliyetler yer alır.
Bu dezavantajların her birini aşağıda açıklıyoruz:
- Operasyonel karmaşıklık. Birleşme veya satın alma ile iki organizasyonu tek bir organizasyona entegre etmeli ve yeniden yapılandırmalısınız, tüm temel süreçlerin ve personelin yerinde olduğundan emin olmalısınız. Bu, işten çıkarmalara, kültürel zorluklara ve tedarik zinciri gecikmelerine neden olabilir.
- Organik büyüme üzerindeki etkiler. Birleşme ve satın almalar mevcut ürün ve hizmetleri ortadan kaldırabilir ve yenileri lehine mevcut mağazaları kapatabilir, bu da organik büyümeyi bozabilir.
- Özerkliğin kaybı. Başka bir şirketle güçlerinizi birleştirdiğinizde, şirketin vizyonu üzerindeki kontrolünüzü kaybedersiniz. Devam eden bir alışveriş süreci, başlangıçta tahmin etmediğiniz yönlerde büyümeye yol açabilir.
- Çalışan memnuniyetsizliği. Şirketler birleştikçe, yetenekler iş güvenliği, yer değiştirme veya şirketin yönü konusunda endişe duyabilir. Çalışanlarınız en değerli kaynaklarınızdan biridir ve yönetim, geçiş sırasında ve sonrasında onları mutlu, kendine güvenen ve üretken tutmak için yeni uygulamalar benimsemelidir.
- Ön maliyet. Bir birleşme veya satın almanın finansmanı, geçiş hizmet anlaşmalarına (TSA) aşırı harcama da dahil olmak üzere büyük ön maliyetler içerir. Şirketinizin derin cepleri yoksa, muhtemelen harici finansmana güvenmeniz gerekecektir ve bu da genişlemeyi daha riskli hale getirir.
- Ölçekleme. Hızlı büyüme ölçekleme risklerini içerir. Şirketler sistemleri, satışları ve destek işlevlerini uygun şekilde entegre etmeli ve ölçeklemelidir; aksi takdirde yeni şirketleri kök salmakta ve istikrara kavuşmakta zorluk çekebilir.
- Finansal sürdürülebilirlik. Finanslar bir şirketin operasyonlarının her yönünü destekler. Birleşmeyi destekleyen sağlam bir finansal strateji olmadan, çökebilir.
- Kültürel farklılıklar. Bir birleşme veya satın almanın başarısı her iki tarafın bağlılığına ve uyumluluğuna bağlıdır. Kültürler çok farklıysa ve liderler çalışanların ve diğer kaynakların akışını sorunsuz bir şekilde entegre edemiyorsa, girişim muhtemelen başarısız olacaktır.
Doğru Büyüme Stratejisini Seçmek
Organik büyüme ile birleşme ve satın alma arasında seçim yaparken dikkate alınması gereken bazı faktörler şunlardır:
Boyut ve finansal sağlık: Sınırlı finansal kaynaklara sahip daha küçük şirketler organik büyüme için daha uygun olabilir, çünkü birleşme ve satın almalar pahalı ve karmaşık olabilir.
Stratejik hedefler: Şirketler büyüme stratejilerini genel stratejik hedefleriyle uyumlu hale getirmelidir. Örneğin, bir şirket yeni bir pazara açılmak istiyorsa, M&A organik büyümeden daha iyi bir seçenek olabilir.
Rekabet ortamı: Şirketler büyüme stratejisi seçerken rekabet ortamını da göz önünde bulundurmalıdır. Şirket sert rekabetle karşı karşıyaysa, eğrinin önünde kalmak için M&A gerekebilir.
Organik Büyüme ile Birleşme ve Satın Almaların Karşılaştırılması
Büyüme birçok form alabilir, ancak organik genişleme ve birleşme ve satın almalar en yaygın ve zıt yaklaşımlardan ikisidir. Her biri benzersiz güçlü yönler ve dezavantajlar sunar ve bunların nasıl farklılaştığını anlamak, işletme sahiplerinin hem mevcut konumlarına hem de gelecekteki hedeflerine uyan bir yol seçmelerine yardımcı olabilir.
Büyüme Hızı
İçeriden inşa etmek zaman alır. İster yeni bir ürün piyasaya sürülsün, ister yeni bir pazara açılsın, ilerleme genellikle istikrarlı ancak kademelidir.
Öte yandan, M&A, satın alma yoluyla müşterilere, yeteneğe ve altyapıya anında erişim sunarak sonuçları hızla sunabilir. Bu hız, son derece rekabetçi veya hızla gelişen sektörlerdeki şirketler için kritik bir avantaj olabilir.
Kaynak Tahsisi
Dahili büyüme genellikle mevcut ekiplere, kârlara ve yeteneklere bağlıdır. Genellikle daha uygun maliyetlidir ancak dikkatli bir şekilde ayarlanmazsa kaynakları zorlayabilir.
Öte yandan, M&A gibi inorganik stratejiler başlangıçta daha fazla sermaye gerektirir ve genellikle ek maliyetler içerir. Bunlara yasal hizmetler, finansman düzenlemeleri ve anlaşma sonrası entegrasyon çabaları dahil olabilir.
Risk Değerlendirmesi
- Organik olarak büyümek, daha az hareketli parça ile daha öngörülebilir ve yönetilebilir hissedilebilir. Liderler zaten operasyonlarını ve kültürlerini bilirler.
- Çoğu zaman, birleşmeler ve satın almalar tam tersidir. Bu işlemler yeni değişkenler getirir: sorunsuz bir şekilde entegre edilmesi gereken sistemler, insanlar ve müşteriler. Ödüller yüksek olabilir, ancak gerekli özen ve uygulama yetersiz kalırsa riskler de yüksek olabilir.
Kontrol ve Kültür
Şirket içi ölçeklendirmeyi seçmek, kurucuların şirketin yönü üzerinde tam kontrol sahibi olmalarını ve kültürünü korumalarını sağlar. Ancak birleşme ve satın almalar genellikle vizyonların, liderlik tarzlarının ve işyeri normlarının harmanlanmasını gerektirir. Kültürel uyum ve iletişim daha sonra uzun vadeli başarı için olmazsa olmaz hale gelir.
Tüm bunlar söylendiğinde, hiçbir yaklaşım özünde daha iyi değildir. Doğru strateji kaynaklarınıza, sektör dinamiklerinize ve değişime olan iştahınıza bağlıdır. Birçok başarılı işletme sonunda her ikisini de kullanır — her ikisini de doğru zamanda.
Bu gönderi şu adreste de mevcuttur: English