Skip to main content
GenelMakale

Deniz Lojistiğinde Stratejik Planlama

Deniz taşımacılığı ve tedarik zinciri operasyonlarının karmaşıklığını yönetmek için kullanılan bu disiplin, nakliye rotalarının optimizasyonunu, kaynakların etkin yönetimini ve operasyonların pazar talepleriyle uyumunu kolaylaştırması  nedeniyle denizcilik sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için çok önemlidir. Deniz lojistiğinde stratejik planlamanın önemi, denizcilik operasyonlarının verimliliği ve esnekliği üzerindeki etkisiyle kendini gösterir. Son yıllarda küresel mal ticaretinin toplam hacminin %80’inden fazlasının deniz yoluyla taşındığı düşünüldüğünde, etkili lojistik stratejileri, uluslararası ticaretin karmaşıklığının aşılması, dalgalı ticaret modelleri, mevzuata uyum ve teknolojik entegrasyon gibi zorlukların üstesinden gelinmesi açılarından etkisini artırmaya devam etmektedir [1].

Son yıllardaki konteynerleşme ve dijitalleşmenin yükselişi geleneksel lojistik uygulamalarını dönüştürürken çevresel etkiyi en aza indirerek operasyonel verimliliği artıran yenilikçi yaklaşımlar gerektirmiştir. Deniz lojistiğinde stratejik planlamanın temel bileşenleri arasında hedef belirleme, strateji formülasyonu, operasyonel girişimler ve ileri teknolojilerin entegrasyonu yer almaktadır.

Ancak bu alanın tartışmaları ve zorlukları da yok değildir. Mevzuata uyum, siber güvenlik tehditleri, olumsuz hava koşulları, yakıt ve navlun fiyatlarındaki dalgalanmalar, ülkeler arasındaki gümrük tarife girişimleri, küresel arz ve talep dengesindeki değişimler, jeostratejik tutum farklılaşmaları ve tedarik zinciri zorlukları gibi konular, etkili lojistik stratejileri uygulamak isteyen kuruluşlar için önemli engeller teşkil etmektedir.

Denizcilik sektörü gelişmeye devam ederken, stratejik planlama, küresel tedarik zincirlerinde çevikliği ve esnekliği teşvik etmek ve nihayetinde işletmelerin giderek artan rekabet ortamında başarılı olmalarını sağlamak için gerekli olmaya devam etmektedir.

blog14 image - Deniz Lojistiğinde Stratejik Planlama - 2025 -

Rakamlarla Deniz Lojistiği

Deniz lojistiğinde stratejik planlamanın önemi, özellikle küresel ticaret dinamiklerini dönüştüren konteynerli taşımacılığın yükselişiyle birlikte daha da artmıştır. Yaklaşık 10,7 milyar ton yük ile 2017 yılındaki toplam küresel mal ticareti hacminin %80’inden fazlasını oluşturan deniz ticareti, 2018’den 2023’e kadar yıllık %3,8 oranında büyümüştür.

Clarksons Research’ün 2024 yılı Ocak ayı Seaborne Trade Monitor yayınına göre dünya denizyolu yük taşımaları 2023 yılında %3 artarak 12 milyar 374 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Önceki yıllarda dünya genelindeki yükselişe eşlik eden ülkemizde ise 2023 yılında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yıla göre %4 azalarak 521 milyon 79 bin 804 ton olarak gerçekleşti [2]. 

Ekonomimizin genel gidişatına baktığımızda deprem nedeniyle bir miktar gerileyen büyüme hızının tekrar toparlanma eğiliminde olduğunu görüyoruz. Halihazırda Türk denizciliği; dünyanın en büyük filosunu kontrol eden ülkeler sıralamasında (1000 GT ve üzeri) 1700 Türk sahipli gemi sayısı ve yaklaşık 40 milyon DWT taşıma kapasitesi ile 14. sıraya yükselmiştir [2]. 

2022 yılında dünya denizyolu taşımacılığının %60’ını oluşturan yükler dökmeyük, ham petrol, konteyner ve demir cevheri olarak gerçekleşmiştir.

Deniz ticareti filoları adet ve kapasite olarak artmaya devam ederken bu artışta dökmeyük ve tankerler başı çekmektedir.

Öte yandan ülkemizde, gelişimi hızla devam eden tersanelerimizde her geçen gün artan modern gemi inşa kapasitesi, büyüyen deniz ticaret filosu, lojistik yetenek ve altyapısını geleceğin ihtiyaçlarına göre geliştiren limanları ile ülke ekonomisine katkısını her geçen gün artırmaktadır [3].

Tehditler ve Fırsatlar

Deniz taşımacılığı küresel ticaretin temelini oluşturuyor ancak Süveyş ve Panama Kanalları gibi stratejik geçiş noktalarındaki aksamalar nedeniyle giderek daha fazla tehdit altında kalıyor. Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı’ndaki son saldırılar ve Panama Kanalı’ndaki su seviyesinin düşmesi, gemileri daha uzun ve daha pahalı rotalara zorladı. Bu aksaklıklar nakliye maliyetlerini şişirmekte ve küresel enflasyona katkıda bulunarak Gelişmekte Olan Küçük Ada Devletlerini ve En Az Gelişmiş Ülkeleri orantısız bir şekilde etkilemektedir. Panama Kanalı için Panama ve Amerika Birleşik Devletleri arasında son dönemde yükselen tartışmalar da yavaş yavaş gündemde yer etmeye başlamaktadır.

Buna paralel olarak sektör, küresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için acil bir karbonsuzlaştırma ve daha temiz yakıtlara geçiş ihtiyacı ile karşı karşıyadır. Daha esnek ve çevre dostu deniz taşımacılığına ulaşmak için yeni teknolojilere, filolara ve altyapılara önemli yatırımların yanı sıra hükümetler, denizcilik şirketleri, limanlar ve diğer paydaşlar arasında gelişmiş koordinasyon gerekmektedir. Fosil yakıt ihtiyacı ile temiz yakıta geçiş isteğini etkileyen bir dizi faktörün yanında Ukrayna-Rusya savaşından kaynaklanan fosil yakıt tedarik zinciri anlaşmazlığı da etkili olmaktadır. Sektör, yeşil yenilikleri, dijitalleşmeyi ve daha fazla uluslararası işbirliğini benimseyerek geçiş noktalarını güçlendirebilir, aksaklıklara karşı dayanıklılığı artırabilir ve giderek daha değişken hale gelen bir ortamda ekonomik büyümeyi ve ticareti koruyabilir. Bu konuda Avrupa Birliği gibi bloklar, çeşitli ülkeler ve uluslararası meslek örgütleri mevzuat üretmeye devam etmektedir. 

Uluslararası deniz ticareti ve dünya gayri safi yurtiçi hasılası (Yıllık yüzde değişim)

GSYİH büyüme oranı Deniz ticareti büyüme oranı

Son yirmi yılda deniz ticaretinde ortalama %2,9’luk bir büyüme yaşanırken, UNCTAD’ın öngörüsüne göre, 2022-2026 döneminde bu oranın %2,4’e düşmesi bekleniyor.

UNCTAD, 2024 yılının ötesine bakıldığında, deniz ticaretinin 2025-2029 yılları arasında yıllık ortalama yüzde 2,4 oranında artmasını beklerken, konteyner ticaretinin yüzde 2,7 oranında artması öngörülmektedir. Bu büyüme teknolojik ilerlemeler, daha temiz enerjiye geçiş ve altyapı gelişmeleri ile daha da desteklenecektir. Orta vadede öngörülen büyüme, aşağı yönlü risklerin nasıl sonuçlanacağına bağlı olacaktır. Bunlar arasında Ukrayna’daki savaş, artan jeopolitik gerilimler ve devam eden ekonomik belirsizlikler yer almaktadır. Olumlu yönden bakıldığında, büyük Asya ekonomilerinin özellikle teknoloji sektöründeki ihracat performansının etkisiyle küresel mal ticaretindeki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Yeşil enerji ve yapay zeka ile ilgili ürünler gibi sektörler genişlerken ticaret büyümesini de desteklemektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki olası faiz indirimleri ve değer kaybeden dolar, Amerika Birleşik Devletleri ihracatının rekabet gücünü artırabilirken, küresel enflasyonun kademeli olarak azalması ve ekonomik tahminlerin iyileşmesi daha istikrarlı bir ortama katkıda bulunabilir. Küresel ekonomik çıktı ile deniz ticareti arasındaki gelişen ilişkinin izlenmesine ihtiyaç vardır. Hem yapısal hem de konjonktürel faktörler bu ilişkiyi etkilemekte ve deniz ticareti ile GSYİH arasında bir ayrışma olup olamayacağı sorusunu gündeme getirmektedir [4].

Geçen yıllarda gözlemlenen denizcilik sektörünün rekabetçi yapısı, ortaya çıkan zorlukların ele alınarak tedarik zincirinde verimliliğin artırılması için yenilikçi stratejilerin uygulanmasını gerektirmiştir.

Gelişmiş veri analitiği, makine öğrenimi ve yapay zekanın entegrasyonu, sektörün dijitalleşme ve teknolojiye daha fazla güvenme yönündeki değişimini yansıtarak taşımacılık zorluklarına yönelik modern çözümlere duyulan ihtiyacın altını çizmiştir. Denizcilik sektörü jeopolitik olaylara ve ticaret hacimlerindeki değişikliklere uyum sağlamaya devam ederken, stratejik lojistik planlaması küresel tedarik zincirlerinde esnekliği ve çevikliği teşvik etmek için elzem olmaya devam etmektedir.

Deniz Lojistiğinde Stratejik Planlamanın Temel Bileşenleri

Deniz lojistiğinde stratejik planlama, denizcilik sektörünün karmaşıklığını aşmak için gerekli olan birkaç kritik bileşeni kapsar. Bu bileşenler arasında hedef belirleme, strateji formülasyonu, operasyonel girişimler, rekabet avantajı ve teknolojik entegrasyon yer almaktadır.

Hedef Belirleme ve Strateji Formülasyonu

Etkili stratejik planlamanın temeli, şirketin vizyonu ve pazar talepleriyle uyumlu net hedefler belirlemeyi içerir. İşletmelerin dalgalı küresel ticaret kalıpları ve mevzuat değişiklikleriyle mücadele etmek zorunda olduğu denizcilik sektöründe, sağlam stratejiler oluşturmak çok önemlidir. Bu süreç, denizcilik işletmelerinin potansiyel zorlukları proaktif bir şekilde ele almasına ve fırsatları yakalamasına olanak tanıyarak sürdürülebilir büyüme için kendilerini konumlandırmalarını sağlar.

Operasyonel İnisiyatifler

Belirlenen hedeflere ulaşmak için stratejik girişimlerin uygulanması hayati önem taşır. Verimliliği artırmak için nakliye rotalarının optimize edilmesi buna örnektir. Stratejik rota planlaması, rota optimizasyon yazılımı ve tahmine dayalı analitik gibi teknolojilerden yararlanarak transit sürelerini ve yakıt tüketimini en aza indiren rotaların seçilmesi de bu kapsamdadır. Bu girişimler yalnızca operasyonları kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda maliyetlerin azaltılmasına ve hizmet sunumunda güvenilirliğin artırılmasına da katkıda bulunur.

Rekabet Avantajı

Stratejik planlamanın önemli bir yönü, işletmeleri rakiplerinden farklılaştıran rekabet avantajlarının geliştirilmesidir. Denizcilik şirketleri benzersiz satış noktalarını belirlemeli ve pazar lideri olmak için teknoloji, tedarik zinciri optimizasyonu ve olağanüstü müşteri hizmetleri gibi alanlara yatırım yapmalıdır. 

Teknolojik Entegrasyon

İleri teknolojinin dahil edilmesi, deniz lojistiğinin stratejik planlamasında önemli bir faktördür. Çevrimiçi rezervasyon platformları, GPS takip sistemleri ve makine öğrenimi modellerinin benimsenmesi operasyonları optimize edebilir ve müşteri deneyimlerini geliştirebilir. Bu teknolojik gelişmeler yalnızca verimliliği artırmakla kalmaz, aynı zamanda pazar dalgalanmalarına ve tüketici tercihlerine uyum sağlamak için çok önemli olan veriye dayalı karar verme sürecini de mümkün kılar. Şirket içinde operasyonu ve verimliliği ölçen, gemilerdeki yedek parçaların miktarına göre doğru satın alımlar yapılmasının takibi, planlı bakımların takibi gibi alanlarda doğru yazılımların kullanılması da önemlidir. Ayrıca, bu yazılımlarda kullanılan verilerin zamanında ve doğru olması sayesinde yönetim raporlamaları doğru başarı göstergelerini yansıtacak şekilde düzenlenmiş olur.

Uyarlanabilirlik ve Sürekli Gelişim

Denizcilik sektörünün dinamik yapısı, stratejik planlamanın devam eden bir süreç olmasını gerektirmekte ve şirketlerin ortaya çıkan trendlere ve zorluklara sürekli olarak uyum sağlamasına olanak tanımaktadır. Stratejik ittifaklar kurulması ve operasyonlarda inovasyonun teşvik edilmesi gibi stratejiler, küresel tedarik zincirlerinde çevikliği korumak için gereklidir. Denizcilik işletmeleri, stratejik yaklaşımlarını sürekli olarak geliştirip iyileştirerek sektörün karmaşıklığı karşısında kendilerini daha iyi konumlandırabilir ve uzun vadeli başarı elde edebilirler.

Stratejik Planlama Süreci

Deniz lojistiğinde stratejik planlama; hedeflerin tanımlanması, stratejilerin belirlenmesi ve denizcilik sektörünün dinamik yapısına uygun girişimlerin uygulanmasına yönelik kapsamlı bir yaklaşımı içerir. Süreç, küresel ticaret dalgalanmaları, mevzuat değişiklikleri ve teknolojik gelişmeler gibi zorlukların üstesinden gelmek ve aynı zamanda operasyonel verimliliği ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için kritik öneme sahiptir.

Hedef Tanımı

Stratejik planlama sürecinin ilk adımı, kuruluşun daha geniş vizyonuyla uyumlu net, uzun vadeli hedefler tanımlamaktır. Bu hedefler genellikle müşteri memnuniyetini artırmaya, operasyonel maliyetleri azaltmaya ve teslimat hızını artırmaya odaklanır. Bu hedeflerin belirlenmesi, işletmelerin lojistik operasyonlarında büyüme ve verimlilik sağlayacak girişimlere öncelik vermelerini sağlar.

Yaklaşım ve Kaynak Tahsisi

Uzun vadeli hedefler belirlendikten sonra, işletmeler bu hedeflere ulaşmak için gereken stratejileri ve kaynakları tanımlamalıdır. Bu süreçte, tedarik zincirinin optimize edilmesi, yeni teknolojilerden yararlanılması, envanter yönetiminin iyileştirilmesi veya nakliye yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışılabilir. Bu yaklaşım, otomasyon çözümlerinin benimsenmesini, üçüncü taraf lojistik sağlayıcılarla işbirliği yapılmasını ve veriye dayalı karar alma süreçlerine yatırım yapılmasını da içerebilir.

Operasyonel Süreçlerin Oluşturulması

Stratejik lojistik planlamasını başarılı bir şekilde uygulamak için kuruluşların sağlam operasyonel süreçler oluşturması gerekir. Buna varlık planlaması, rota optimizasyonu, gerçek zamanlı izleme ve en verimli lojistik yolu çizmek için veri içgörülerinden yararlanma dahildir. Ayrıca, araçlar, sürücüler, taşıyıcılar ve nakliye firmaları gibi tüm paydaşlar arasında işbirliği için birleşik bir platform, tüm lojistik ekosisteminin etkin bir şekilde yönetilmesi için gereklidir.

Acil Durum Planlaması

Stratejik planlama sürecinin önemli bir yönü de acil durum planlarının geliştirilmesidir. Olası aksaklıklara proaktif olarak hazırlanmak, özellikle yüksek değerli veya zamana duyarlı ürünlerle uğraşan işletmeler için öngörülemeyen olayların etkisini en aza indirmeye yardımcı olur. Şirketler yedekleme çözümlerine ve alternatif stratejilere yatırım yaparak operasyonel sürekliliği koruyabilir ve krizler sırasında maliyetli gecikmelerden kaçınabilir.

Performans Ölçümü ve Ayarlama

Stratejik planlama sürecinin etkinliğini sağlamak için kuruluşlar performans göstergelerini sürekli olarak izleyerek hem analitik hem de gerçek zamanlı verilere dayalı olarak gerekli ayarlamaları yapmalıdır. Bu işlem, sadece lojistik operasyonların daha iyi anlaşılmasını kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda verimsizliklerin ve iyileştirme alanlarının belirlenmesine de yardımcı olur.

2007 yılından itibaren Lojistik Peformans Endeksi (LPE) – Logistics Performance Index adıyla 2007, 2010, 2012, 2014 ve 2016 yıllarında rapor olarak yayınlanmıştır. Bu endekste 160 ülke bir sayısal değer alarak sıralanmıştır [5]. Ülkelerin aldığı değerler en düşük LPE 1 ile en yüksek LPE 5 arasında ölçülmektedir. Genel olarak üretilen bu değer, ülkeler için hesap edilen altı alt boyutun ağırlıklı ortalamasından meydana gelmektedir. Gümrükleme sürecinin etkinliği, ticaret ve ulaşımla ilgili altyapının kalitesi, sevkiyatları izleme ve takip etme yeteneği, rekabetçi fiyatlara sahip sevkiyatları düzenleme kolaylığı, lojistik hizmetlerin yeterliliği ve kalitesi, gönderilerin planlanan veya beklenen süre içinde alıcıya ulaşma sıklığı alt boyutları oluşturan parametrelerdir. LPE, yerinde ticaret lojistiği performansını hesaplayarak devletlerin yöneticilerinin, politika/plan üreten stratejistlerin ve serbest piyasada bulunan tüm firma/şahısların, ülkelerarası/ülke içi ticaretteki lojistiğin ayrıntılarını incelemelerine ve yaşayabilecekleri güçlükleri tespit edebilmelerine yardımcı olabilecek bir araç haline gelmiştir. Dünya çapında ticaret lojistiğinin önündeki engelleri daha iyi anlamak ve politika oluşturma ve iş kararlarını bilgilendirmek için güncellenmiş bir referans sağlamaktadır. 2018 LPE’de 3.15 puan ile 47’nci sırada bulunan Türkiye; lojistiğe kalkınma planlarında 2018 yılında yer vermiş, hedefleri belirleyerek altyapı olmak üzere politika ve tedbirler belirlemiştir [6].

Türkiye – Lojistik Performans Endeksi: (1=düşük 5=yüksek)

 

Araçlar ve Teknikler

Deniz lojistiğinde stratejik planlama, denizcilik ortamının karmaşıklığını etkili bir şekilde ele almak için çeşitli araç ve teknikler gerektirir. Bu metodolojilerin benimsenmesi, operasyonların optimize edilmesi, güvenliğin artırılması ve gelişen düzenlemelere uyumun sağlanması açısından kritik öneme sahiptir.

Metodoloji

Anahtar Performans Göstergeleri (KPI’lar)

Kilit Performans Göstergelerinin (KPI) oluşturulması yoluyla büyüme stratejilerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi denizcilik işletmeleri için hayati önem taşır. İlgili KPI’lar filo kullanımı, gemi geri dönüş süresi, müşteri memnuniyeti endeksi ve gemi başına gelir gibi metrikleri içerebilir. Bu metriklerin düzenli olarak izlenmesi ve analiz edilmesi, şirketlerin stratejilerinin performansını değerlendirmelerini ve bilinçli, veriye dayalı kararlar almalarını sağlar.

Mürettebata İlişkin Göstergeler

Mürettebat her türlü denizcilik operasyonunun önemli bir parçasıdır ve performansları işletmenin başarısı üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. 

  • Kaza oranı: Kaza oranı, bir milyon mürettebat-saat başına düşen kaza sayısıdır. Bu gösterge bir denizcilik operasyonunun güvenliğini izlemek için kullanılabilir.
  • Devamsızlık oranı: Devamsızlık oranı, hastalık veya yaralanma nedeniyle işe gelmeyen mürettebat üyelerinin yüzdesidir. Bu gösterge mürettebatın sağlığını ve refahını takip etmek için kullanılabilir.
  • Eğitim saatleri: Eğitim saatleri mürettebat üyelerinin eğitimde geçirdikleri süreyi ölçer. Bu gösterge mürettebatın yetkinliğini takip etmek için kullanılabilir.
  • İş memnuniyeti: İş memnuniyeti, mürettebat üyelerinin işlerinden ne kadar mutlu olduklarının bir ölçüsüdür. Bu gösterge, moral ve elde tutma ile ilgili potansiyel sorunları belirlemek için kullanılabilir.

Ücret Göstergeleri

Ücretler nakliye işletmeleri için önemli bir maliyettir, bu nedenle ücret maliyetlerini yakından takip etmek önemlidir. 

  • Ortalama ücret: Ortalama ücret, toplam ücret faturasının çalışan sayısına bölünmesiyle elde edilir. Bu gösterge, ücretleri sektör standartlarıyla kıyaslamak için kullanılabilir.
  • Gelir yüzdesi olarak ücret: Gelir yüzdesi olarak ücret, ücretler için harcanan gelir yüzdesidir. Bu gösterge işgücü maliyetlerinin verimliliğini izlemek için kullanılabilir.
  • Ücret devir hızı: Ücret devri, çalışanların bir şirketten ayrılma oranıdır. Bu gösterge, yeni çalışanları işe alma ve eğitme maliyetini izlemek için kullanılabilir.

Performans Göstergeleri

Performans, bir nakliye işletmesinin hedeflerine ne kadar iyi ulaştığının bir ölçüsüdür. 

  • Zamanında teslimat oranı: Zamanında teslimat oranı, zamanında teslim edilen gönderilerin yüzdesidir. Bu gösterge, bir nakliye işletmesinin güvenilirliğini izlemek için kullanılabilir.
  • Müşteri memnuniyeti: Müşteri memnuniyeti, müşterilerin bir kargo işletmesinin ürün ve hizmetlerinden ne kadar memnun olduklarının bir ölçüsüdür. Bu gösterge, kalite ve hizmetle ilgili olası sorunları belirlemek için kullanılabilir.
  • Kârlılık: Kârlılık, bir nakliye işletmesinin finansal sağlığının bir ölçüsüdür. Bu gösterge net gelir veya varlık getirisi olarak ölçülebilir.

İşletmeler göstergeleri takip ederek başarılı oldukları alanları ve iyileştirmeleri gereken alanları belirleyebilirler. Bu bilgiler daha sonra kaynak tahsisi, eğitim ve diğer girişimler hakkında bilinçli kararlar almak için kullanılabilir [7].

SWOT Analizi

SWOT (Güçlü Yönler, Zayıf Yönler, Fırsatlar, Tehditler) analizi, denizcilik faaliyetlerini etkileyen iç ve dış faktörlerin kapsamlı bir şekilde anlaşılmasını sağlar. Şirketler içeride, güçlü marka itibarı veya kalifiye işgücü gibi güçlü yönlerini belirlerken, eski teknoloji veya sınırlı pazar varlığı gibi zayıf yönlerini de fark edebilirler. Dışarıdan bakıldığında, şirketler rakiplerinden veya mevzuat değişikliklerinden kaynaklanan tehditleri azaltırken, ortaya çıkan trendlerden veya yeni pazarlardan faydalanabilir. Deniz lojistiğinde sık rastlanan SWOT konuları aşağıdaki gibidir:

Güçlü Yönler

  1. Stratejik Konum
    • Etkin ithalat/ihracat akışlarına olanak sağlayan ana ticaret yollarına yakınlık.
    • İleriye dönük dağıtım için çok modlu taşımacılığa (demiryolu, karayolu ve hava) kolay erişim.
  2. Nitelikli Personel
    • Denizcilik operasyonları ve lojistik yönetimi konusunda eğitimli deneyimli işgücü.
    • Güçlü problem çözme yetenekleri ve denizcilik düzenlemelerine aşinalık.
  3. Gelişmiş Yönetim Sistemleri
    • Modern depo yönetim sistemleri ve konteyner takip araçlarının entegrasyonu.
    • Daha doğru tahmin ve programlama için gerçek zamanlı veri analizi.

Zayıf Yönler

  1. Sınırlı Alan
    • Özellikle yoğun nakliye sezonlarında darboğazlara yol açan sıkışık liman ve depolama alanları.
    • Liman arazisine olan yüksek talep, işletme maliyetlerini artırıyor.
  2. Eski Teknoloji
    • Eski sistemlerin yeni dijital platformlarla tam uyumlu olmaması.
    • Daha yavaş veri alışverişi ve daha az verimli kargo işleme süreçleri.
  3. Tedarikçi Bağımlılığı
    • Kritik bileşenler ve hizmetler için küçük bir tedarikçi havuzuna aşırı bağımlılık.
    • Kilit bir tedarikçinin başarısız olması veya kesintilerle karşılaşması durumunda potansiyel tedarik zinciri kesintileri.

Fırsatlar

  1. En Son Teknolojilerin Uygulanması
    • Transit sürelerini ve maliyetleri azaltmak için yapay zeka odaklı rotalama ve programlamanın benimsenmesi.
    • Kargo denetimi ve envanter kontrolleri için otonom araçların veya insansız hava araçlarının (İHA)  kullanılması.
  2. Depolama Alanı Optimizasyonu
    • Depo düzenlerinin yeniden tasarlanması ve otomatik depolama ve geri alma sistemlerinin kullanılması.
    • Sınırlı arazi kullanılabilirliğini en üst düzeye çıkarmak için dikey depolama çözümlerinden yararlanma.
  3. Tedarikçi Çeşitlendirmesi
    • Tedarik zinciri esnekliğini artırmak için daha geniş bir tedarikçi ağıyla ortaklık kurmak.
    • Çoklu kaynak kullanımı düzenlemeleri yoluyla daha iyi koşullar için pazarlık yapmak ve riski azaltmak.

Tehditler

  1. Artan Rekabet
    • Daha cazip ücret yapıları ve teknoloji sunan yeni denizcilik merkezlerinin yükselişi.
    • Niş, teknoloji odaklı çözümler sunan lojistik girişimlerinin sayısının artması.
  2. Ekonomik Dalgalanmalar
    • Ticaret hacimlerini ve navlun oranlarını etkileyen küresel ekonomik gerilemeler.
    • Öngörülemeyen operasyonel maliyetlere ve gelir akışlarına yol açan kur dalgalanmaları.
  3. Düzenleyici Değişiklikler
    • Uyum maliyetlerini artıran daha katı çevre kuralları (örn. emisyon standartları).
    • İthalat/ihracat tarifelerini değiştirerek rekabet gücünü etkileyen potansiyel politika değişiklikleri.

Çözüm Yaklaşımı

Deniz Lojistiğinde Algoritmik Teknikler

Gelişmiş algoritmik yaklaşımlar, denizcilik sektöründe lojistiğin optimize edilmesinde giderek daha fazla uygulanmaktadır. Örneğin, Adaptif Büyük Komşuluk Arama (ALNS-Adaptive Large Neighborhood Search) algoritması, gemi rotalama ve çizelgeleme ile ilgili karar verme sürecini geliştirmek için geliştirilmiştir. ALNS, bilgisayar bilimlerinde geniş bir potansiyel çözüm kümesini yapılandırılmış ve uyarlanabilir bir şekilde yinelemeli olarak keşfederek çözümleri optimize etmeyi içeren bir yöntemdir. Bu teknik, özellikle birden fazla gemi ve karmaşık varış modellerini içeren senaryolarda CPLEX gibi geleneksel yöntemlere kıyasla üstün performans göstermiştir. CPLEX, değişkenlerin bir kısmının veya tamamının çözümde tamsayı değerler alması gereken matematiksel programlama problemlerini çözmek için kullanılan bir araçtır. Bu araçlar sayesinde rota optimizasyonunda önemli adımlar atmak mümkün hale gelmiştir.

Deniz Lojistiğinde Veri Analitiği ve Karar Destek Sistemleri

Veri analitiği, gemi performansının izlenmesinde ve lojistik görünürlüğün artırılmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Karar Destek Sistemleri, limanlarda konteynerlerin yeniden elleçlenmesi gibi operasyonel verimsizlikleri en aza indirmek için analitiklerden yararlanır. Konteyner özellikleri ve saha koşullarıyla ilgili verileri entegre eden bu sistemler, hem fiziksel hem de bilgi akışlarını göz önünde bulundurarak liman operasyonlarını kolaylaştırmaya yardımcı olur.

Deniz Lojistiğinde Analitik Destekli Verimlilik: Bir Akdeniz Limanında Vaka Çalışması

Liman yük ihracatı operasyonlarında verimliliği artırmak için Süreç Madenciliğini uygulayan bir vaka çalışmasında, artan dijitalleşme, sürdürülebilirlik talepleri ve deniz lojistiğinde veri odaklı yaklaşımlara duyulan ihtiyaca yanıt olarak, orta ölçekli bir Avrupa limanından alınan yedi aylık bir veri seti analiz edilmiştir. Dört süreç verimsizliği ve bir ölçüm güvenilirliği sorunu tespit ettikten sonra ihracat paydaşları arasında bilgi ve belge paylaşımını kolaylaştıran taslak çözümler önerilmiştir. Bu iyileştirmeler, toplam ihracat sürelerini kısaltarak gemi devir hızını artırabilir, operasyonel maliyetleri azaltabilir ve performans göstergelerinin yeniden tasarlanmasını sağlayabilir. Fiziksel akıştan ziyade bilgi akışına vurgu yapan bu çalışma, mevcut liman performansı geliştirme yöntemlerine analitik temelli bir alternatif sunmakta ve nihayetinde daha sürdürülebilir ve verimli liman operasyonlarına katkıda bulunmaktadır [8].

Düzenli Gözden Geçirme ve Ayarlama

Stratejik planların düzenli olarak gözden geçirilmesi ve ayarlanması, deniz lojistiğinde sürdürülebilir başarı için çok önemlidir. Bu, mevcut stratejilerin performansının belirlenmiş KPI’lara göre analiz edilmesini ve gerçek zamanlı veri ve geri bildirimlere dayalı olarak iyileştirilmesini içerir. SMART – Specific, Measurable, Achievable, Relevant, Time-bound (Spesifik, Ölçülebilir, Ulaşılabilir, İlgili, Zamana Bağlı) hedefler gibi çerçevelerin kullanılması, sürekli iyileştirme çabalarına rehberlik eden net hedeflerin belirlenmesine yardımcı olur.

Alanlar Arası Fırsatların ve Risklerin Araştırılması

Dijital çağda, teknoloji katmanlarının karmaşıklığı, alanlar arası fırsatlara ve risklere odaklanmayı gerektiriyor. İçerik, hizmetler, ağlar ve cihazlar arasındaki etkileşimi anlamak, lojistik ve denizcilik operasyonlarıyla ilgili zorlukları ele almak için çok önemlidir. Bu dinamiklerin farkında olmak, teknolojik ilerlemelerden yararlanırken ilgili riskleri azaltan stratejik girişimlerin geliştirilmesine yardımcı olur.

Deniz Lojistiği için Stratejik Planlamada Karşılaşılan Zorluklar

Deniz lojistiğinde stratejik planlama, operasyonların etkinliğini ve verimliliğini önemli ölçüde etkileyebilecek çok sayıda zorlukla doludur. Denizcilik sektörü geliştikçe, paydaşlar çeşitli engellerle dolu karmaşık bir ortamda yollarını bulmalıdır.

Mevzuata Uygunluk

Denizcilik sektörü uluslararası, bölgesel ve ulusal düzenlemelerden oluşan karmaşık bir ağ tarafından yönetilmektedir. Bu sektörde rekabet etmek, özellikle de düzenlemeler sık sık güncellendiği veya yeni yürürlüğe girdiği için göz korkutucu olabilir. Uyumsuzluk önemli para cezalarına ve itibar kaybına yol açabildiğinden, şirketlerin mevzuat değişikliklerini izlemeye ve belgeleri etkili bir şekilde yönetmeye yardımcı olabilecek uyum yönetim sistemlerine yatırım yapmalarını hayati hale getirir.

Coğrafi Sınırlamalar

Deniz lojistiğine yönelik stratejik planlamadaki başlıca zorluklardan biri coğrafi sınırlamalardır. Okyanusların genişliği, özellikle altyapının eksik olduğu bölgelerde temel malzemelerin zamanında teslim edilmesini zorlaştırabilir. Söz konusu coğrafi engeller operasyonları geciktirebilir ve aksaklıklara karşı kırılganlığı artırabilir; ve şirketlerin bu riskleri etkili bir şekilde azaltacak stratejiler geliştirmesini gerekli kılar.

Olumsuz Hava Koşulları

Olumsuz hava koşulları deniz lojistiği için bir başka ciddi zorluk teşkil etmektedir. Fırtınalar, şiddetli rüzgarlar ve görünürlük sorunları nakliye programlarını aksatabilir ve personel ile kargonun güvenliğini tehdit edebilir. Etkili stratejik planlama, bu öngörülemeyen unsurlara uyum sağlamak için beklenmedik durum önlemlerini içermeli ve olumsuz hava koşulları karşısında operasyonların sağlam ve göreve hazır kalmasını sağlamalıdır.

Siber Güvenlik Tehditleri

Sektör dijital dönüşümü ve teknoloji entegrasyonunu giderek daha fazla benimsedikçe, siber güvenlik tehditleri kritik bir endişe kaynağı haline geldi. Siber saldırıların neden olduğu tedarik zinciri aksaklıkları, sevkiyat programlarını ciddi şekilde etkileyebilir ve operasyonel maliyetleri artırabilir. Şirketler bu risklere karşı korunmak için stratejik planlamalarının bir parçası olarak sağlam siber güvenlik önlemleri almalıdır.

Teknolojik Entegrasyon

Denizcilik sektöründeki teknolojik değişimin hızlı temposu hem fırsatlar hem de zorluklar sunmaktadır. Otomasyon, yapay zeka ve blok zinciri gibi gelişmeler verimliliği artırma potansiyeline sahip olsa da, önemli miktarda yatırım ve mevcut sistemlerle entegrasyon gerektirmektedir. Sektör genelinde standartlaştırılmış teknoloji eksikliği, yenilikçi çözümleri benimseme çabalarını daha da karmaşık hale getirebilir. Stratejik planlama, rekabetçi kalabilmek için bu teknolojik dinamikleri göz önünde bulundurmalıdır.

Yakıt Maliyeti Oynaklığı

Yakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar, deniz lojistiği için stratejik planlamada bir başka önemli zorluğu temsil etmektedir. Yakıt maliyetlerinin en önemli işletme giderlerinden biri olduğu düşünüldüğünde, şirketler fiyat dalgalanmalarının karlılıkları üzerindeki etkisini azaltmak için yakıt riskinden korunma gibi stratejiler benimsemelidir. Stratejik planlamanın bu yönü, dalgalanan piyasa koşullarında finansal istikrarın sağlanması için çok önemlidir.

Vaka Çalışmaları

Güneydoğu Finlandiya’da Denizcilik Tedarik Zincirinin Sürdürülebilirliği

Deniz lojistiğinin sürdürülebilirliği alanında önemli bir vaka çalışması Güneydoğu Finlandiya’da, HaminaKotka liman kompleksine odaklanarak gerçekleştirilmiştir. Bu araştırmada, deniz taşımacılığı, hinterland taşımacılığı, multimodal lojistik ve forwarding alanlarında faaliyet gösteren lojistik şirketleriyle yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılarak nitel bir keşif yaklaşımı kullanılmıştır. Amaç, bu şirketlerdeki çevresel sürdürülebilirlik çabalarına ilişkin süregelen eğilimleri ve en iyi uygulamaları anlamaktı. Bulgular, limandaki yeşil girişimler çevresel etkileri azaltabilirken, prestijli bir yeşil liman statüsüne ulaşmanın, düzenleyici baskılar ve müşteri talebi nedeniyle artan yük akışları nedeniyle paradoksal olarak operasyonel yönetimi zorlaştırabileceğini göstermektedir. Ancak, bu statü aynı zamanda “yeşil yıkama” olarak algılanma riskini de beraberinde getirmektedir; bu durum, paydaşların sürdürülebilirlik konusunda gerçek bir taahhüt eksikliği hissetmeleri halinde limanın itibarına zarar verebilir ve yük trafiğini azaltabilir [9].

Maersk Group: Sürdürülebilir Denizcilikte Bir Lider

Maersk Grubu, sürdürülebilir denizcilik uygulamalarında başarılı bir stratejik planlama örneği sergilemektedir. Maersk 2018 yılında, biyoyakıt gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi ve karbon-nötr gemiler geliştirmeyi de içeren 2050 yılına kadar karbon nötr olma yönündeki iddialı hedefini açıkladı. Maersk’in kayda değer girişimlerinden biri, gemilerine rüzgar destekli teknolojinin yerleştirilmesiydi ve bu sayede yakıt tüketimi ve CO2 emisyonlarında %7,5’lik bir azalma sağlandı. Ayrıca, Maersk’in dijital dönüşümü operasyonel verimliliği ve müşteri hizmetlerini önemli ölçüde artırmış, optimize edilmiş nakliye rotaları ve iyileştirilmiş kargo işleme süreçleri yoluyla çevresel etkiyi azaltma taahhüdünü ortaya koymuştur. Şirketin kurumsal sosyal sorumluluğu (KSS) iş modeline entegre etme konusundaki proaktif yaklaşımı, pazardaki konumunu güçlendirirken olumsuz toplumsal ve çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçlayan kapsamlı bir strateji ortaya koymaktadır [10], [11].

İtalya’da Çözüm Ortağı Arkas Lojistik

Arkas Lojistik, 2023 yılında İtalya’daki bir müşterisi için gerçekleştirdiği proje ile stratejik planlama açısından başarılı bir sonuç elde etti. Her ülke için ayrı ve dağınık bir organizasyona sahip olan müşterisi, yönetilemez ve performansın ölçülemediği, A noktasından B noktasına taşımaların yapıldığı standart bir operasyon sunuyordu. Arkas Lojistik’in çözüm önerileri arasında, uzman kadro ve verimli personel ile genel yönetim giderlerinin azaltılması, (çapraz sevkiyat) operasyonları ile araç doluluğunun artırılması ve toplam araç maliyetinde azalma, uygun TÜRKÇESİNİ DE YAZAR MISINIZ (çapraz sevkiyat) depo lokasyon yönetimi ile taşıma maliyetlerinde azalma, milk-run planlaması ile fazla maliyetten kazanç sağlanması ve gerçek zamanlı bilgilere dayalı kararlar ile hataların ortadan kaldırılması bulunuyordu.

Proje planı, mevcut veriler ile fizibilite çalışması yapılarak İtalya’da buna uygun (çapraz sevkiyat) depoları olan bir acenta arayışına gidildi. Müşteri tedarikçilerinin yoğun bulunduğu adreslere uygun depo bölgeleri belirlendi. Bölgesel bazda kademeli olarak 1 ay içerisinde kontrol Arkas Lojistik’te olacak şekilde operasyon geçişi yapıldı. 3 ay içinde mevcut veriler ile KPI raporları hazırlandı. KPI raporlarına istinaden dikkat edilmesi gereken noktalar, özen gösterilmesi gereken kriterler ve düzeltilmesi/değiştirilmesi gereken aşamalar ortaya çıkarıldı. KPI raporları ile aylık bazda gelişme sağlanan alanlar görüntülendi. KPI raporlarının yazılım ile ile anlık izlenebilmesi ve bilgi edinilmesi sağlandı. Arkas Lojistik’in gerçekleştirdiği proje sayesinde maliyet ve hizmet seviyesi dengesinin kurulması, performans ve maliyeti etkileyen noktaların fark edilmesi ve düzeltilmesi, envanter optimizasyonu, malzeme ihtiyacına yönelik optimum yöntemin bulunması, adiliyet seviyesine göre alternatif taşıma yöntemleri sunulması, varlık kullanımının artırılması sağlandı [12]. 

Stratejik Lojistik Planlama

Stratejik lojistik planlamanın geliştirilmesi, denizcilik işletmeleri için kritik önem taşır; zira bu sayede küresel ticaret modellerinin, mevzuat değişikliklerinin ve çevresel kaygıların karmaşıklığı içinde yol alabilirler. Etkili lojistik stratejileri, genel iş hedefleriyle uyumlu uzun vadeli hedeflerin tanımlanmasını, tedarik zincirlerinin optimize edilmesini ve operasyonel verimliliği artırmak için teknolojiden yararlanılmasını içerir. Bu entegre yaklaşım sadece müşteri memnuniyetini artırmakla kalmaz, aynı zamanda denizcilik sektöründe sürdürülebilir büyümeyi de destekler.

Gelecek Eğilimleri 

Denizcilik sektörü, gelişen teknolojilere ve değişen küresel koşullara uyum sağlayarak önemli bir dönüşüme hazırlanıyor. Küresel ekonomideki dalgalanma, teknolojik yatırımların yeniden değerlendirilmesine yol açmış ve yenilikçi çözümlerin benimsenmesinin bu zorlukların sürdürülebilir ve kârlı bir şekilde aşılması için elzem olduğunu vurgulamıştır. Beklentilere göre 2023 yılında ve sonrasında veri ve teknoloji, yeni düzenlemelere uyumu kolaylaştıran ve operasyonel verimliliği artıran proaktif bir yönetim yaklaşımını yönlendirecektir.

Dijital Dönüşüm

Deniz lojistiğinin geleceğini şekillendiren başlıca eğilimlerden biri, denizcilik operasyonlarının dijital dönüşümüdür. Kara ve deniz tedarik zincirleri arasında önemli ara yüzler olarak hizmet veren limanların dijitalleşmesine duyulan ihtiyaç giderek artıyor. Çevrimiçi pazar yerleri ve rezervasyon sistemleri de dahil olmak üzere dijital platformlar, iş uygulamalarını dönüştürerek şirketlerin iletişimi kolaylaştırmasını ve müşteri deneyimlerini geliştirmesini sağlıyor. Ancak bu geçişin zorlukları da yok değil; kuruluşların hassas verileri korumak için altyapıya yatırım yapması ve siber güvenlik risklerini ele alması gerekiyor.

Akıllı Yeşil Nakliye

Sürdürülebilirliğe geçiş, denizcilik sektörünü etkileyen bir diğer kritik eğilimdir. Çevre dostu uygulamalar ve yenilenebilir enerji kaynakları aracılığıyla operasyonları optimize etmeye odaklanan akıllı yeşil gemicilik kavramı giderek daha fazla ilgi görüyor. Bu yaklaşım, şirketlerin karbon emisyonlarını azaltmalarına ve küresel standartlara uymalarına yardımcı olarak operasyonel verimliliği ekolojik sorumlulukla dengelemeyi amaçlamaktadır. Uluslararası Denizcilik Örgütü, denizcilik faaliyetlerinin küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %3’üne katkıda bulunması nedeniyle bu tür yeniliklerin gerekliliğinin altını çizmiştir. Egzoz gazı yıkayıcıları ve karbon yakalama sistemleri gibi akıllı yeşil teknolojilerin uygulanması, bu sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için hayati önem taşımaktadır [13].

Talep ve Arz Dinamikleri

Gelecek projeksiyonları, özellikle kuru yük ve petrol tankeri segmentlerinde gemi talebi ve arzında artış eğiliminin devam edeceğine işaret etmektedir. Talep ve arz değişim oranlarının yakınsaması beklenmektedir, bu da sektörün COVID-19 salgınının neden olduğu aksaklıkların ardından kademeli olarak istikrara kavuşmakta olduğunu göstermektedir. Ayrıca, program güvenilirliğindeki iyileşmelerin ve kilit limanlardaki sıkışıklığın azalmasının önümüzdeki yıllarda operasyonel verimliliği artırması beklenmektedir. 

Denizcilik Lojistiğinde Küresel Eğilimler

a. Dijitalleşme ve Akıllı Limanlar

  • Blockchain, AI ve IoT: Nakliye şirketleri şeffaflığı ve verimliliği artırmak için dijital platformlara yatırım yapıyor.
  • Otomatik terminaller: Limanlar, operasyonel maliyetleri azaltmak ve hızı artırmak için otomasyonu artırıyor.
  • Dijital navlun platformları: Gerçek zamanlı takip ve yapay zeka odaklı lojistik optimizasyonu gecikmeleri azaltıyor.

b. Sürdürülebilirlik ve Dekarbonizasyon

  • IMO 2050 hedefleri: Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 2050 yılına kadar karbon emisyonlarını %50 oranında azaltmak için katı emisyon yönetmelikleri uygulamaktadır.
  • Alternatif yakıtlar: LNG, hidrojen ve amonyakla çalışan gemiler geliştirilmektedir.
  • Yeşil denizcilik koridorları: Limanlar çevre dostu gemiciliği desteklemek için altyapı inşa ediyor.

c. Tedarik Zinciri Esnekliği

  • Jeopolitik değişimler: Çatışmalar, gümrük vergileri ve pandemiyle ilgili aksaklıklar şirketleri tedarik zincirlerini çeşitlendirmeye zorluyor.
  • Nearshoring & reshoring (Yakın ülkede üretim/Üretimin Ülke İçine Çekilmesi): Üreticiler, uzaktaki tedarikçilere bağımlılığı azaltmak için üretimi son pazarlara yaklaştırıyor.
  • Navlun oranlarındaki dalgalanmalar: Dalgalanan talep ve tedarik zinciri darboğazları nedeniyle konteyner fiyatları değişkenliğini koruyor.

d. Ticaret Yollarının Genişlemesi

  • Arktik nakliye yolları: Eriyen buzlar yeni rotalar açarak Asya ve Avrupa arasındaki mesafeleri azaltıyor.
  • Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI): Denizcilik altyapısına yapılan yatırımlar Asya, Afrika ve Avrupa arasındaki ticareti artırıyor.
  • Yeni denizcilik ittifakları: Büyük taşıyıcılar filo kullanımını optimize etmek için stratejik ortaklıklar kuruyor.

Avrupa Denizcilik Lojistiği Trendleri

a. Yeşil Nakliye ve AB Düzenlemeleri

  • AB ETS (Emisyon Ticaret Sistemi): 2024 yılından itibaren denizcilik şirketlerinin CO2 emisyonları için ödeme yapması gerekecek ve karbonsuzlaştırma baskısı artacak.
  • AB Yakıtı Denizcilik girişimi: Gemilerin daha temiz yakıtlar kullanmasını gerektirir.
  • Kıyı gücünün benimsenmesi: Limanlar, yanaşmış durumdayken gemi emisyonlarını azaltmak için karadan elektrik tedarikine yatırım yapıyor.

b. Dijital ve Akıllı Liman Girişimleri

  • 5G özellikli limanlar: Rotterdam ve Hamburg gibi büyük limanlar gerçek zamanlı izleme ve otomasyon için 5G kullanıyor.
  • Dijital gümrükleme: AB, ticareti hızlandırmak için gümrük prosedürlerini kolaylaştırıyor.
  • Siber güvenlik yatırımları: Artan siber tehditler şirketleri lojistikte veri güvenliğini güçlendirmeye itiyor.

c. Modal Değişim ve İntermodal Taşımacılık

  • Demiryolu-denizyolu bağlantısı: AB, trafik sıkışıklığını ve emisyonları azaltmak için intermodal taşımacılığı teşvik etmektedir.
  • Kısa deniz taşımacılığı: Yeşil politikalara uyum sağlamak için karayolu taşımacılığına alternatif olarak büyümektedir.

d. Brexit’in Lojistik Üzerindeki Etkisi

  • Gümrük gecikmeleri: Yeni sınır kontrolleri Birleşik Krallık ve AB arasındaki sevkiyatları yavaşlatıyor.
  • Alternatif limanlar: İşletmeler, Birleşik Krallık limanlarındaki sıkışıklığı önlemek için mallarını İrlanda ve Hollanda üzerinden yeniden yönlendiriyor.

Türkiye’nin Deniz Lojistiğindeki Eğilimler

a. Liman Altyapısında Büyüme

  • Marmara ve Akdeniz limanlarının genişletilmesi: Türkiye, konteyner kapasitesini artırmak için İzmir ve Mersin gibi büyük limanların genişletilmesine yatırım yapıyor.
  • İstanbul Kanal projesi: İstanbul Boğazı’ndaki sıkışıklığı hafifletmeyi amaçlıyor, ancak çevresel kaygılarla karşı karşıya.

b. Bölgesel Lojistik Merkezi Olarak Türkiye

  • Stratejik konum: Avrupa, Asya ve Afrika arasında konumlanmış olan Türkiye, lojistik sektörünü güçlendirmektedir.
  • Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi: Türkiye, Kuşak ve Yol Girişimi için kilit bir geçiş noktasıdır ve demiryolu ve denizyolu bağlantısına yönelik yatırımları artırmaktadır.

c. Yeşil ve Dijital Denizcilik

  • IMO uyumluluğu: Türkiye küresel emisyon standartlarına uyum sağlıyor.
  • Liman dijitalleşmesi: Türk limanları verimliliği ve takibi artırmak için akıllı sistemleri benimsiyor.

d. Avrupa ve Orta Doğu ile Ticaretin Artması

  • AB-Türkiye ticareti: Jeopolitik gerginliklere rağmen denizcilik bağlarının güçlendirilmesi.
  • Ro-Ro hizmetlerinin genişlemesi: “Roll-on/roll-off” taşımacılığı, araç ve makine taşımacılığı için büyümektedir.

Küresel Deniz Lojistiği Projeksiyonları (2025-2035)

a. Ticaret Hacmi ve Değer Tahminleri

  • 2025: Küresel deniz ticaretinin 12,5 milyar tona ulaşması beklenmektedir (2023’te 11 milyar tondu).
  • 2030: Büyüme Asya-Avrupa ve Asya içi ticaretten kaynaklanacak ve 14 milyar tona ulaşacak.
  • 2035: Hammadde, petrol ve LNG’ye yönelik artan talebin desteğiyle 15,5 milyar tona ulaşması bekleniyor.
  • Ticaret değeri: 2023’te 14 trilyon dolar olan ticaret değerinin enflasyon, nakliye ücretleri ve mamul mallara olan talep nedeniyle 2035’te yaklaşık 20 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor.

b. Filo Büyümesi ve Gemi Sayısı

  • 2025: Küresel filo büyüklüğünün 105.000 ticari gemiyi aşması.
  • 2030: Konteyner gemileri, LNG taşıyıcıları ve dökme yük gemilerinde büyük bir artışla 120.000 gemi.
  • 2035: Yeni inşa edilen gemilerin %50’sinin alternatif yakıtlarla (LNG, hidrojen, amonyak) çalıştığı tahmini 135.000 gemi.
  • Mega-konteyner gemileri: 24.000+ TEU kapasiteli gemiler Asya-Avrupa ticaretine hakim olacak.

c. Temel Büyüme Etkenleri

  • Yeşil Denizcilik Yönetmelikleri: Daha katı IMO ve AB ETS emisyon kuralları yakıt tasarruflu, düşük emisyonlu gemilere yatırımı teşvik edecektir.
  • Yeni Ticaret Yolları: Arktik rotalar Asya-Avrupa transit sürelerini %30 oranında azaltabilir, Rusya ve Kanada’daki trafiği artırabilir.
  • Otomasyon ve Dijitalleşme: Yapay zeka odaklı lojistik optimizasyonu ve akıllı liman genişlemesi operasyonel verimliliği artıracaktır.

Avrupa Denizcilik Lojistiği Projeksiyonları (2025-2035)

a. Ticaret Hacmi ve Değer Tahminleri

  • 2025: Avrupa deniz ticaretinin 3.8 milyar tonu aşması bekleniyor (2023’te 3.5 milyar ton).
  • 2030: Avrupa içi kısa mesafe deniz taşımacılığında genişleme ve 4.2 milyar tona ulaşma.
  • 2035: Asya ve Afrika’ya artan ihracatla desteklenen ticaret hacminin 4,7 milyar tona ulaşması.
  • Ticaret değeri: 2023’te 4 trilyon dolar olan ticaret hacminin 2035’te 6 trilyon dolara ulaşacağı tahmin edilmektedir.

b. Filo Büyümesi ve Gemi Sayısı

  • 2025: Avrupa filosunun 26.000 ticari gemiye sahip olması beklenmektedir.
  • 2030: Çevre dostu gemilere odaklanarak 30.000 gemiye çıkacağı tahmin ediliyor.
  • 2035: LNG, hidrojen ve elektrikle çalışan gemilerin kısa deniz taşımacılığına hakim olmasıyla tahmini 34.000 gemi.

c. Temel Büyüme Etkenleri

  • AB Yeşil Denizcilik Girişimleri: 2030 yılına kadar Avrupa limanlarının %50 ‘ sinde kara gücü ve yeşil yakıt istasyonları bulunacaktır.
  • Brexit Odaklı Ticaret Ayarlamaları: Birleşik Krallık’a bağımlılığı azaltmak için İrlanda, Hollanda ve İspanya arasında daha fazla nakliye rotası.
  • Kuzey Denizi ve Baltık Denizi Gelişmeleri: Açık deniz rüzgar enerjisi nakliyesinde ve hidrojen taşımacılığında büyüme.

Türkiye’nin Deniz Lojistiği Projeksiyonları (2025-2035)

a. Ticaret Hacmi ve Değer Tahminleri

  • 2025: Türkiye’nin deniz ticaret hacminin 600 milyon tonu aşması (2023’te 550 milyon ton) bekleniyor.
  • 2030: Yeni liman genişlemeleriyle 750 milyon ton büyüme bekleniyor.
  • 2035: Afrika, Orta Doğu ve Avrupa’ya artan ihracatın etkisiyle 900 milyon tona ulaşması bekleniyor.
  • Ticaret değeri: 350 milyar dolardan (2023) 2035’e kadar 600 milyar dolara çıkması bekleniyor.

b. Filo Büyümesi ve Gemi Sayısı

  • 2025: Türkiye’nin ticaret filosunun 2.500 gemiye ulaşması.
  • 2030: Daha fazla LNG ve konteyner gemisi ile 3.200 gemiye genişleme.
  • 2035: AB emisyon standartlarıyla uyumlu 4.000 gemi öngörülmektedir.

c. Temel Büyüme Etkenleri

  • İstanbul Kanal Projesi: Nakliye kapasitesini artırması ve Boğaz tıkanıklığını %30 oranında azaltması bekleniyor.
  • Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi (BRI): Türkiye’nin önemli bir transit merkezi olarak rolü, konteyner trafiğini 2030 yılına kadar %50 oranında artıracaktır.
  • Yeni Ro-Ro Nakliye Rotaları: Türkiye-AB araç ihracatını artırmak için Akdeniz araba feribotu rotalarının genişletilmesi.

Temel Beklentilerin Özeti (2025-2035)

Bölge2025 Ticaret Hacmi2030 Ticaret Hacmi2035 Ticaret HacmiFilo Büyüklüğü (2035)Büyüme Etkenleri
Küresel12,5 milyar ton14 milyar ton15,5 milyar ton135.000 gemiYeşil yakıtlar, Arktik rotalar, dijital limanlar
Avrupa3,8 milyar ton4,2 milyar ton4,7 milyar ton34.000 gemiAB ETS, Brexit ticaret kaymaları, intermodal büyüme
Türkiye600 milyon ton750 milyon ton900 milyon ton4.000 gemiİstanbul Kanalı,  Ro-Ro ticaretinin genişletilmesi

[14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24].

Sonuç

Deniz lojistiğinde stratejik planlama, küresel ticaret ağlarının ana omurgasını oluşturan deniz taşımacılığının verimli, güvenilir ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi açısından hayati öneme sahiptir. Konteynerleşme ve dijital dönüşümün ivme kazandığı günümüzde, işletmeler yalnızca operasyonel verimliliği artırmaya değil, aynı zamanda çevresel sorumluluklarını da yerine getirmeye odaklanmalıdır. İleri analitik, makine öğrenimi, yapay zeka ve otonom teknolojilerin hızla yaygınlaşması; talep tahmini, rota optimizasyonu, stok ve tedarikçi yönetimi gibi alanlarda rekabet avantajı sağlamanın temel unsurları haline gelmiştir.

Bununla birlikte, sektörün karşı karşıya olduğu jeopolitik, ekonomik ve çevresel riskler; Süveyş ve Panama Kanalı gibi stratejik geçiş noktalarındaki aksamalar, siber güvenlik tehditleri ve dalgalanan yakıt fiyatları gibi konularda sağlam önlemler alınmasını gerekli kılmaktadır. Özellikle düzenleyici çerçevenin giderek daha katı çevre standartları ve emisyon hedefleri getirmesi, sektör oyuncularının yeşil lojistik çözümlere yatırım yapmasını zorunlu hale getirmektedir.

Liman altyapılarının sürekli olarak gözden geçirilmesi, veriye dayalı performans ölçümleri (KPI’lar) ve etkin acil durum planlamaları, hem hizmet kalitesini yükseltmek hem de finansal ve operasyonel riskleri minimize etmek açısından kilit rol oynamaktadır. Aynı şekilde, stratejik hedeflere ulaşmak için doğru metodolojilerin ve araçların (örneğin, SWOT analizi, ALNS, CPLEX, süreç madenciliği, vb.) seçilmesi ve sürekli iyileştirme temelli bir kültürün oluşturulması önemlidir.

Gelecekte, deniz lojistiğinde sürdürülebilir ve yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi, rekabet üstünlüğü sağlamanın yanı sıra ulusal ve uluslararası ölçekte ekonomik kalkınmaya da katkı sunacaktır. Yeşil enerji teknolojilerinin, dijital platformların ve işbirlikçi network yapıların gelişimi, deniz taşımacılığının esnekliğini ve dayanıklılığını artıracaktır. Bu yönelim, hem müşterilerin hem de paydaşların beklentilerini karşılamak ve giderek daha değişken hale gelen küresel ortamda ilerlemek açısından vazgeçilmezdir.

Önümüzdeki on yıl deniz ticaretinde, filo genişlemesinde ve yeşil teknolojinin benimsenmesinde önemli bir büyüme beklenmektedir. Dijitalleşme ve yeni denizcilik rotaları sektörü yeniden şekillendirecek, sürdürülebilirlik hedefleri ise inovasyonu teşvik edecektir.

Stratejik lojistik planlama, tüm bu unsurları bütünleştirerek denizcilik sektöründe daha rekabetçi, sürdürülebilir ve dirençli bir ekosistem inşa etmenin temel taşı olmaya devam edecektir. 

Teolupus Danışmanlık Hizmetleri ile Deniz Lojistiğinde Güçlü ve Sürdürülebilir Çözümler

Deniz lojistiğinde stratejik planlamanın getirdiği karmaşık süreçleri yönetmek ve riskleri en aza indirirken rekabet avantajı elde etmek istiyorsanız, Teolupus olarak yanınızdayız.

  • İç Denetim ve Risk Yönetimi: Denizcilik ve lojistik sektörlerinde karşılaşılan siber güvenlik, mevzuat değişiklikleri ve tedarik zinciri kırılganlıkları gibi çok boyutlu riskleri yönetmenize yardımcı oluyoruz. Kurumsallaşma sürecinde operasyonel, finansal ve yönetsel açılardan destek oluyoruz.
  • Operasyonel Verimlilik ve Performans Artırma: Kapsamlı süreç analizleriyle darboğazları tespit ederek maliyetleri düşürür, hizmet kalitesini yükseltiriz. Risk bakış açısı ile iş süreçleri ve prosedürlerin geliştirilmesine katkı sağlarız.
  • Teknolojik Uyum ve Dijital Dönüşüm: İleri analitik, yapay zeka, süreç madenciliği ve otonom teknolojiler gibi alanlarda uzman desteği sunarak hızlı ve etkin dijitalleşme sağlar, rekabetçi gücünüzü artırırız.
  • Mevzuat ve Standartlara Uyum: Ulusal ve uluslararası denizcilik düzenlemelerini takip ederek uyum risklerini asgariye indirir, kurumsal itibarınızı korumanıza katkı sağlarız.

Sektörde deneyimli ekibimiz, deniz lojistiğinin kendine özgü ihtiyaçlarına çözüm üretmeyi ve işletmelerin stratejik hedeflerine ulaşmalarına destek vermeyi amaçlar. Rekabetin ve değişimin yüksek olduğu bu alanda, güçlü ve sürdürülebilir bir geleceğe doğru birlikte ilerleyelim.

Operasyonlarınızda güvenli, esnek ve geleceğe hazır bir yapı kurmak için Teolupus danışmanlık çözümlerinden faydalanın!

Referanslar

[1] https://jshippingandtrade.springeropen.com/articles/10.1186/s41072-020-00060-4

[2] https://denizcilik.uab.gov.tr/uploads/pages/yayinlar/denizcilik-istatistikleri-bulteni-2023-19-02-2024.pdf

[3] https://www.denizticaretodasi.org.tr/media/SharedDocuments/sektorraporu/2023/Denizcilik_Sektor_Raporu_12.06.2023_v2.pdf

[4] https://unctad.org/system/files/official-document/rmt2024overview_en.pdf

[5] ​​ https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2541776

[6] https://tradingeconomics.com/turkey/logistics-performance-index-overall-1-low-to-5-high-wb-data.html

[7] https://www.linkedin.com/pulse/key-performance-indicators-kpis-maritime-business-dacera-mba-mm-kx5pe/

[8] https://www.mdpi.com/2071-1050/11/16/4473

[9] https://www.mdpi.com/2077-1312/12/10/1728

[10] https://maritimepage.com/sustainable-shipping/

[11] https://digitaldefynd.com/IQ/digital-transformation-in-shipping-case-studies/

[12] https://arkaslojistik.com.tr/basari-hikayeleri/italya-da-cozum-ortagi-arkas-lojistik

[13] https://www.lpcentre.com/articles/smart-green-shipping

[14] www.imo.org

[15] www.unctad.org

[16] www.drewry.co.uk

[17] www.emsa.europa.eu

[18] www.itf-oecd.org

[19] www.clarksons.com

[20] www.portofrotterdam.com

[21] www.hamburg-port-authority.de

[22] www.uab.gov.tr

[23] www.beltandroad.news

[24] www.lloydslist.com

Bu gönderi şu adreste de mevcuttur: English